Kamuoyuna

tarafından
930
Kamuoyuna

Kamuoyuna

Cumhuriyetimizin ilk milli eğitim bakanlarından Mustafa Necati Bey’in evinin şeriatçı yazar Nuri Pakdil’in adını taşıyan müzeye çevrileceği haberini öğrenmiş bulunmaktayız.

Şüphesiz alınan bu kararın altında Türk gençliğinin Türk Devrimi ile bağını koparma amacı yatmaktadır.

Kurtuluş Savaşı döneminde Kuva-yı Milliye komutanlığı yapan, ardından yeni kurulan cumhuriyette, adalet ve iskan bakanlıkları yapan ve son olarak milli eğitim bakanlığı döneminde birçok önemli devrime büyük katkılarda bulunan, ani ve zamansız ölümü ile Atatürk’ü ağlatan Mustafa Necati Bey şüphesiz yılmaz bir devrimci ve katıksız bir vatanseverdir. Öğretmenlik mesleğine olan saygısı ve vatan çocuklarına olan sevgisi onu eşsiz yapan özelliklerinin başında gelmektedir.

Maalesef Mustafa Necati Bey’in evi için alınan bu kararla onun ve fikirlerinin bir kenara atılmaya, unutturulmaya çalışıldığını görmekteyiz.

Bununla birlikte, tarihi eve Mustafa Necati Bey ile fikren taban tabana zıt bir gericinin adının verilmesi de birçok soru işaretini beraberinde getirmektedir. Zira müze yapılabilecek onlarca bina varken neden Mustafa Necati Bey’in evi Nuri Pakdil adı kullanılarak müze yapılmaktadır. Bu tarihi ev neden Mustafa Necati Bey adına müzeye çevrilmemektedir?

Laik eğitim sistemini ortadan kaldırmayı amaç edinmişlerin, öğretmenlik mesleğinin itibarını ayaklar altına alanların böyle bir karar almaları Mustafa Necati Bey ismine ve hatırasına açıkça düşman olduklarını bir kez daha ortaya koymuştur.

Biz Türk gençlerine ve yüreğinde Cumhuriyet sevgisi taşıyanlara düşen en temel görevler ise cumhuriyetimizin Mustafa Necati Bey ile beraber nice aydınlarını tanımak ve tanıtmak; geçmiş ve gelecek ile hesabı olanlara direnmek, ses yükseltmektir.

Geçmiş ve gelecek ile derdi olanlar iyi bilmelidir ki ne Mustafa Necati ismini ne de uğruna canını verdiği Türk Devrimini tarihten silemeyecek, geleceğe taşınmasına engel olamayacaklardır.

ODTÜ ADT